Haberci Gazetesi

DİTİB gönüllüleri dünyanın 7 kıtasına dağılıyor

DİTİB gönüllüleri dünyanın 7 kıtasına dağılıyor
67
10 Temmuz 2018 - 20:48

DİTİB aracılığıyla Müslümanların emaneti dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerine ulaştıran gönüllüler, gittiği ülkelerden kucak dolusu selam ve hatırayla döndü. “2017 Vekaletle Kurban Organizasyonu” ile DİTİB eyalet birliklerinden ve derneklerden 30 gönüllü dünyanın çeşitli bölgelerinde görev yapmak üzere Almanya’nın değişik şehirlerden yola çıktı. Bu gönüllülerden birisi de Balve DİTİB Mimar Sinan Camii Dernek Başkanı Özkan Güler. Gönüllü olarak kurban organizasyonu için gittiği ülkelerde yaşadıklarına ve bölge Müslümanlarının sorunlarına şahitlik eden gönüllümüz Güler, orada yaşadıklarını kaleme aldı.

Amacım, yıllardır severek görev yaptığım DİTİB camiasının, Diyanet Vakfı (TDV) ile birlikte her yıl yaptığı hayri faaliyetlerden olan kurbanları gerçek sahiplerine götürmek ve bu organizasyonda aktif olarak rol almaktı.

Köln-İstanbul uçuşundan sonra, İstanbul’da diğer ekip arkadaşlarıyla buluşup toplam 15 kişilik ekiple İstanbul-Mogadişu uçağıyla Afrika’ya doğru uçuşa geçtik. Yaklaşık 9 saatlik bir uçuş sonunda Somali-Mogadişu Havaalanına iniş yaparak Afrika’ya ayak bastık.

Bir gece Mogadişu’da Diyanet Vakfı’nın İmam Hatip Lisesi’nde kaldıktan sonra ertesi sabah görev bölgelerimize Somali’nin içlerine dağıtıldık. İki arkadaşımla birlikte başkent Mogdişu’ya 800 kilometre uzaklıktaki Puntland – Galkayo şehrine ulaştık.

Arife gününde birlikte çalıştığımız ekiple birlikte kurbanlıklarımızı tek tek seçtik. Somali Galkayo kırsalında çölün ortasında, mülteci kamplarının yakınında, bizlere Almanya’dan kardeşlerimizin emanet ettiği 1400 küçükbaş kurbanlığı bayram günü kesip dağıtımını yapacaktık.

Bayram namazı kılınacak alan, geniş bir avlu içerisinde kocaman bir meydanlıktı. Tabi yine girişte sıkı güvenlik tedbirleri alınmıştı. Seccadelerimizi yanımıza almış ve en ön safta çıkışa doğru saf tuttuk. Taş toprak üzerinde namaz kılan binlerce Müslüman aynı anda saf tuttuk. Bizi gören özellikle çocuklar şaşkın şaşkın bakıyorlardı. Öyle ya belki hayatlarında ilk kez namaz kılan beyaz adam görüyorlardı. Önceden anlaştığımız gibi oradan namazdan hemen sonra acele çıkmamız istenmişti. Lakin biz alışkanlıktan olsa gerek sağımızda ki ve solumuzda ki cemaatle bayramlaşmaya başladık. Bizi gören yanımıza geliyordu belki 5 bin kişi vardı, bayram namazında. Meraklı bakışlarla nerden geldiğimizi soruyorlar, Almanya ve Türkiye deyince yüzleri gülüyor bizi daha sıkı kucaklıyorlardı. Yaşlı, tahminime göre 75-80 yaşlarında bastonlu bir amca yanıma yaklaştı. Sağ omzuma doğru dokunundu ve bana memleketimi sordu: Amcaya Turki Turki deyince, amca ani bir hareketle ‘Allahu Ekber, Allahu Ekber’ diyerek ellerime sarılıp ellerimi öpmeye başladı. Neye uğradığımı şaşırmıştım, yerin dibine geçtim dedem yaşında biri sırf Türküz diye elimi öptü. Bir yandan hüngür hüngür ağlayarak şu niyazda bulunuyordu: Allah’ım sen Türkiye’ye yardım et, Allah’ım sen Türkiye’ye yardım et. Türkiye sahip diyordu yaşlı amca. Ben ve arkadaşlarım donup kaldık gözlerimiz doldu. İnanılacak gibi değildi sırf Türk olduğumuz için elimi öpmüştü yaşlı amca. Başkent Mogadişu’dan 800 kilometre mesafede Afrika’nın içlerinde ülkemize, dua ediyorlar. Mazlumların sahibi Türkiye diyorlar.

Bayram namazından sonra saat 09.00 sularında şehirden 10-15 km uzakta çölün ortası diyebileceğim kesim noktasına geldik. Kurban ekibimiz bizi bekliyordu. Toplamda 5 kasap, 20 yüzücü ve parçalayıcı, 20 paketleyici ve 10 temizlikçi, 20 dağıtıcı yaklaşık 80 kişiden oluşuyordu ekibimiz. Bir günde toplam 1400 küçükbaş kurbanlık kesilecek, parçalanacak, paketlenecek ve dağıtılacaktı. Önce kasapları aldık karşımıza ve hayırsever insanların bizlere emaneti 1400 hisse kurbanın vekâletini tek tek okuyarak

Webdesign Ultra Netzwerk