HOLLANDA Birinci Futbol Ligi takımlarından Fortuna Sittard’ın başkanlığını Işıtan Gün yürütüyor.Ünal Aysal döneminde Galatasaray’da yöneticilik yapmış ve futbolun yönetim tarafını çok iyi bilen Işıtan Gün, üç yıl önce 2. Ligde zor durumda olan Fortuna Sittard takımının hisselerinin bir kısmını satın alarak başkanlık koltuğuna oturdu.

Üç yıl önce Hollanda’da yaşayan bir Türk arkadaşının gazetede Fortuna Sittard’ın zor durumda olduğunu ve kapanacağını okuması ile hikayesinin başladığını anlatan Işıtan Gün,’’Ben de bunun üzerine kulüple irtibat kurdum. Fortuna Sittard yatırımcı bulmak için birini görevlendirmişti, anlaştıktan sonra kolları sıvayıp işe başladık. İşimiz rast gitti ve doğruları yapınca da başarıyı yakaladık’’dedi.

Başkan Gün,’’Ben yönetim tarafında işimi doğru yapmaya çalışıyorum. Buraya geldiğimizde kulüp iflas etmişti, sadece iki çalışanı vardı. 2. Ligde 17.nci sıradaydık ve 2016-2017 sezonuna başlarken doğru dürüst kadro bile kuramıyorduk. Futbolcularımız amatörlerden oluşuyordu. Önce organizasyonu kurduk, iki yıl kadar ben kendim yönettim ve geçen sene bir CEO’ya devrettim. Kurumsal bir yapı kurmaya çalıştık ve günlük işlere karışmıyoruz. Futbolcularla beraber çalışan sayımız 100 kişi civarında’’

Hollanda Futbol Federasyonu’nun neden böyle bir risk aldığı sorusuna futbolun yönetim kabiliyetinin en çok fark yaratacağı bir alan olduğu cevabını dile getirdiğini söyleyen Işıtan Gün,’’Bazı iş alanları vardır, para işidir. Mesela çelik işi, sermayeniz varsa kurarsanız işinizi yaparsınız. Ama futbol öyle değil, sonsuz paranız da olsa kaybedebilirsiniz.Bana sorarsanız futbol dünyanın en az riskli sektörlerinden biri, şu anda Avrupa’da kulüplerin yüzde 65’i karlı durumda. Futbolda küçük bütçe ve akıllı yönetimle başarı yakalamak mümkün. Futbol öngörülebilirlik olarak en ekonomik sektör. Yıllık gelir-gider tablo aşağı yukarı bellidir. Futbolda hedefler çok az sapar, başka sektörlere göre başarılı olmak daha kolay.’’

Şu anda dünyada Türklere ait veya Türkler tarafından yönetilen en üst spor kuruluşu olduklarını vurgulayan Gün,’’  Bir kere Türkiye ile Hollanda arasında futbol ortamı bambaşka. Avrupa’da futbola sosyal bir aktivite olarak bakılıyor, bir ölüm kalım meselesi olarak değil. Birinci fark bu. İkincisi, altyapı ve disiplin. Hollanda bu sene dünyanın en çok futbolcu ihraç eden ülkesi oldu’’

Sittard’a geldiğinde ‘Sen kimsin? Necisin?’ diye şüpheyle baktıklarını söyleyen Işıtan Gün,’’ Kafalarında burayı Türk kulübüne mi çevireceğim diye soruları vardı. Zamanla tanıdıkça buradaki insanlarla kaynaştık. Her idmana gittim, futbolcuların evlerine misafir oldum, taraftarın çoğunu ismen tanıdım yani ilmek ilmek ördüm. İşin en zor kısmı kişisel güven oluşturmaktı. Kulübün DNA’sıyla oynamadım ve bu takdirle karşılandı.Onun dışında Hollanda futbol dünyası da, başta bize şüpheyle yaklaştı. Bir ara bırakıp gitmeyi düşündüm, çok zorlandığım zamanlar oldu ama zamanla önyargıları kırdım. Hatta daha sonra Hollanda federasyonu örnek yatırımcı olarak gösterdi, diğer kulüplere bu konuda sunum yapmamı istediler. Zamanla Hollanda Federasyonu ile daha iyi ilişkiler geliştirdik’’