Ruhr Veliler Birliği sanal ortamda “24 Kasım Öğretmenler Günü” kutlamasında öğretmenleri, öğrencileri ve velileri buluşturarak duygusal anların yaşanmasına vesile oldu.

Essen ve çevresinde faaliyetlerini sürdüren Ruhr Veliler Birliği 24 Kasım’da öğretmenleri unutmadı. Yine farklı bir konseptle Öğretmenler Günü’nü kutlayarak Almanya ve hatta Fransa’dan katılımla oldukça anlamlı ve katılımı yüksek bir kutlama yaptı.

Dernek Başkanı Dr. Ali Sak’ın bizzat sunduğu canlı yayına Essen Eğitim Ataşesi Doç. Dr. Mehmet Fikret Arargüç, Essen Karnap Maria Kunigunda ilkokul müdürü sayın Udo Moter, misafir konuşmacı olarak emekli öğretmenler Mevlut Asar ve Bahattin Gemici katıldılar. Sayın Dr. Arargüç birlik ve beraberlik içinde yapılması gereken eğitim çalışmalarının önemine atıfta bgulundu. Sayın Udo Moter ise Essen şehrinin belki de Almanya’nın çok kültürlü ve çok dilli en yoğun uluslararası yapıya sahip olan bir okulda müdürlük yapmanın avantajlarını ve bu bağlamdaki zenginliğin önemine değindi. Dahası, bölgede en çok vatandaşın geldiği Zonguldak Çaycuma şehrinde bir ilkokul ile kardeş olma sürecini ve heyecanını anlattı. Duisburg da yaşayan Mevlut Asar ise köy ve göç edebiyatının öncülerinden olan ve yine Dusiburg da öğretmenlik yapmış olan Fakir Baykurt hakkında kısa bilgiler verdi. Fakir Bay­kurt, Türk edebiyatının politik bağlamda en bilinçli yazarlarındandır. Bilinçlenme yolunu Köy Enstitüsünde okurken bulmuştur. Bu bilinçlenme sürecini ken­disi de şöyle dile getirecektir: “Dikenlerin arasından çıkıp gelmiş bir yazarım ben. Yüzyıllarca karanlıkta bırakılmış köylerin birinden, Akçaköy’denim. Ailem yoksuldu. Kır bayır kırk iki dönüm toprağımız vardı. Birkaç yerde anlattım, anam babam okuma yazma bil­miyordu. Köyümüze geçten geç açılan ilkokul yalnızca üç sınıflıydı. Evimizde bir tek kitap yoktu. Cumhuriyet beni götürdü, açtığı Köy Enstitüsünde eğitti, öğretmen yaptı; elime kalem verdi yurdun yazarları arasına kattı.” (Benli Yazılar, s. 11; 1998 Papirüs Yay.)  Yazma eylemi de onu beslendiği ilk kaynağa, yani yaşama döndürür. Şu sözleri bunun kanıtıdır adeta;”… hareket noktam çoğunlukla ‘yaşam’dır. ‘Yaşam’dan aldığım deney’ ve ‘etkilenimleri, düşüncelerim ve inançlarımla emiştirerek yazmaya yö­nelirim.”

Emekli olmasına rağmen sürekli yazan çizen ve durmadan üreten Bahattin Gemici öğretmen Türkiye’de köy enstitülerinden başlayan ve Almanya’da devam eden aydınlanma mücadelesi konusunda bilgiler sundu.

Programa Ruhr Veliler Biriği bünyesinde gönüllü çalışmalar yapan öğretmenler Mehmet Kapyapar, Ahmet Değirmenci, Kamuran Turan ve Kemal Cıbır katılarak öğretmenlik anılarını ve şiir okuyarak katkı sundular. Mehmet Kapyapar’dan bir öğrencisine vermiş olduğu bir liralık dondurma parasının nasıl yaklaşık 30 yıl sonra bir duygu seliyle geri döndüğünü, Ahmet Değirmenci öğretmenden bir öğrencisine babacan yaklaşımı sonucu ‘siz benim babam olurmusunuz?’ sorusuyla karşılaşmasını, genç öğretmenlerimizden Kamuran Turan’ın nasıl hiç görmediği Çaycuma daki öğrencilerle gönül bağı kurabildiğini dinledik. Cemil Yılmaz öğretmen Türkiye’de başlayan ve Almanya’da devam eden öğretmenlik aşkından bahsetti. Neden normal sınıf öğretmenliği yapabilecek konumda iken ısrarla anadili dersi öğretmeni olarak çalışmak istediğini, Türk gençlerinin kültür, tarih ve dillerine sahip çıkma konusunda onlara öncülük ettiğininin altını çizdi. Yine bir başka öğretmenimiz Atilla Yüncüoğlu, neden mühendislikten öğretmenliğe geçtiğini, meslek okulundaki gençlerimizin vizyonlarına dair görüşlerini belirtti.Kuşkusuz, kutlamanın önemli bölümlerinden birisi de Dilek Sak öğretmenin 1989 yılında Aksaray şehrinin Yenikent köyünde kerpiç yapılı bir ilkokulda bir yıl öğretmenlik yaptığı yılların anısı oldu. Programa Fransa’dan beklenmedik bir misafirin canlı olarak katılarak hem Dilek öğretmende hem de izleyicilerde duyguların zirveye çıkmasına sebebp oldu. Tam 39 yıl sonra Yenikent köyünde bir ilkokuldaki görev döneminden bir öğrenci Dilek öğretmenle yüz yüze geldi. Hafize Cini o dönemden Dilek öğretmenle yaşamış olduğu “sıcak ekmek” kitabının öyküsünü anlatırken duygu seli aktı yayın esnasında ve izleyicileri de aldı 39 yıl öncesine taşıdı adeta.

Programın ikinci bölümünde veliler Kezban Kızıltan, Nilgün Doğum, Funda Tunçtürk ve çocukları Esila, Can ve Neslihan Tunçtürk, Melek ve kızı Miray Şenyürek, Dilek Şen, Fatime Okuyucu ve kızı İclal Okuyucu yine öğretmenler ile ilgili anılar ve şiirlerle programa katkı sundular. Burada sergilenen öğretmen, veli öğrenci birlikteliği idi, öğretmenlere gösterilen vefa, dayanışma ve birlikte çalışarak elde edilen hazzın örneğiydi.  Programın son bölümünde ise türkü yorumcusu Elif Yıldırım ve ona sazda eşlik eden Ulaş Özağaç güne uygun birbirinden güzel türkülerle öğretmenler gününde dayanışma örneği gösterdiler.

Programı sunan Ruhr Veliler Birliği Başkanı Dr. Ali Sak konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: Bu zor dönemde 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü layıkıyla kutlayan öğretmen dernekleri dışında tek sivil toplum kuruluşuyuz. Koşullar ne olursa olsun biz eğitim mücadelemizi öğretmenlerimizle birlikte yaşamak ve yaşatmak istedik. Buradan tüm öğretmenlerimizi şükranla anıyor onlara buradan kısaca bir mesaj iletmek istiyorum: “Sevgili öğretmenlerimiz, hayatımızın tablosunu sizinle birlikte boyadık. Tuvaldeki kullandığımız renkleri, hayatın renklerini bize siz öğrettiniz. Bazen karıştırdığımız da oldu renkleri, kimi, neyi nereye koyacağımızı bilmediğimiz anlarımız oldu; hayatımız karıştığında nasıl ayıracağımızı gösteren oldunuz. Her zaman renkli olmasa da hayat, siyah beyazla da yaşamayı öğrettiniz bize. Elbette tuvalimizin bir yerlerinde kalıcı olacak bu siyah beyaz çizgiler, ama onları tekrardan boyamayı denemeyi de yine siz gösterdiniz. Hayatımızın resmini yaparken kendi seçimlerimizi, kendi boyalarımızı kullanarak kendi hayallerimizle doldurma ve boyama imkanı tanıdınız. Bize gökkuşağının tüm renklerini öğrettiniz, öğretmekle kalmadı yaşattınız. Anne babamızdan sonra hayatımızda belki de en güzel renk sizsiniz.”

Bu çalışmaya katkı sunan tüm öğretmenlerimize, yönetim kurulu üyelerimize, çocuklarını katılmaya teşvik eden velilerimize ve değerli türkü yorumcusu Elif Yıldırım ve ona eşlik eden müzisyen Ulaş Özağaç’a candan teşekkür ediyoruz.”