Haberci Gazetesi

Göç Araştırmaları Vakfı’ndan NSU davası paneli

Göç Araştırmaları Vakfı’ndan NSU davası paneli
148
31 Temmuz 2018 - 21:34

UZMANLAR, Almanya’daki Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) davası üzerine düzenlenen panelde, söz konusu davanın ırkçılık boyutuna dikkati çekerek bu davanın Almanya’da hukuka olan inancı zedelediğini belirtti.
Kurulduğu 2010 yılından bugüne göç ve diaspora olmak üzere iki alanda araştırmalar yapan ve yurt dışında yaşayan Türk diasporasının sosyal, kültürel ve siyasi sorunlarını ele alan çalışmalarda bulunan Göç Araştırmaları Vakfı’nda (GAV), Almanya’da sona eren NSU davasına ilişkin, “Almanya’nın İmtihanı: Terör Örgütü NSU Davası” paneli düzenlendi.

Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi (TÜRKSAM) Uzmanı, İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Osman Can Ünver, “Almanya’da Irkçılıktan Beslenen Aşırı Sağ” başlıklı konuşmasında, başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinde giderek artan popülist ve şiddeti de araç olarak kullanan ırkçı ve İslam düşmanı akım ve yapıların, siyasal ve toplumsal gündemi belirleyen en önemli olgu haline geldiğini kaydetti.

Irkçılığın tarihinin ve felsefi temellerinin çok geriye götürülebileceğini belirten Ünver, bu olgunun yüzyıllardır Avrupa devletlerinin iç ve dış politikalarında temel belirleyicilerden biri olduğu görüşünü savundu.
Ünver, Almanya’daki NSU terör örgütüyle ilgili başlayan tartışmalarda, bu ülkede artık kurumsal ırkçılıktan ve devlet kurumlarının demokratik hukuk devleti ilkelerine uymayan bazı tutumlar içerisinde olduklarından daha çok söz edilmeye başlandığına dikkati çekti.

Avrupa coğrafyasında, yavaş yavaş önceden verilen hakların alındığı bir ortamda, hedefe göçmenlerin, kadınların ve engellilerin konulduğunu kaydeden Ünver, “Kırılgan olan kim varsa o ötekileştirilmiştir. Bu yeni bir ırkçılık biçimidir.” ifadesini kullandı. Ünver ayrıca, Alman basınında NSU davasıyla ilgili yer alan değerlendirmelere ilişkin, “Cümlelerin çoğu ‘ama’yla devam ediyor. Buna ‘ama’sız karşı çıkılması gerekiyor.” diye konuştu. Can Ünver, NSU davası ve ikili ilişkilerdeki sorunları anlamak için de Almanların Türk politikasını iyi anlamak gerektiğini de sözlerine ekledi.

“DAVAYI SADECE MAHKEME KARARI ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRMEK YALNIŞ”
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) İnsan Hakları Koordinatörü Fatih Nişancı, “NSU Davası’nın Hukuksal ve Toplumsal Etkileri” başlıklı konuşmasında, NSU davasının, son yüz yılın en önemli davalarından biri olduğunu kaydetti.
Davada yaklaşık 280 bin sayfalık soruşturma dosyası olduğuna ve 438 duruşma yapıldığına dikkati çeken Nişancı, “Davayı sadece mahkeme kararı üzerinden değerlendirmek çok yanlış olur. Dava süreci, meclis araştırma raporu, savcılığın iddianameyi nasıl oluşturduğunu beraber görmek gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Nişancı, NSU davasının ciddi bir arka planı olduğunu dile getirerek, “(NSU davası) Bir toplumsal durumu ortaya çıkarma ve devletin nerede durduğunu göstermesi açısından çok önemli bir davaydı.” dedi.
Söz konusu davada ırkçılık ihtimaline hiç değinilmediğine işaret eden Nişancı, bu davanın Almanya’da hukuk devletine olan inancı sarstığını ve devletin sorumluluğunun ortaya çıkmadığını kaydetti.

NSU DAVASI
Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı ve 15 banka soygunu düzenlemekle suçlanan NSU terör örgütü, 4 Kasım 2011’de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı. NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011’de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş ve intihar ettikleri öne sürülmüştü.
NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten birkaç gün sonra polise teslim olan Beate Zschaepe, NSU terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla yargılanmıştı. Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde 2013’ten bu yana görülen dava, 11 Temmuz’da sonuçlanmış ve Zschaepe ömür boyu hapse mahkum edilmişti.

Webdesign Ultra Netzwerk