ALMANYA’DA 8’i Türk 10 kişiyi öldürmek, banka soymak ve bombalı saldırılarda bulunmakla suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyal Yeraltı (NSU) terör örgütü davasındaki baş sanık Beate Zschaepe’nin avukatlarından Wolfgang Heer, müvekkilinin hemen serbest bırakılmasını talep etti.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde devam eden davanın 428. duruşmasında Zschaepe’in avukatlarından Heer, sunumunu yaptı.
Heer, Zschaepe’nin sadece kundaklamaktan hüküm giymesi gerektiğini belirterek, “Bayan Zschaepe bir terörist, bir katil ve bir suikastçı değil.” dedi.

Federal Başsavcılığının Zschaepe hakkındaki suçlamaları da reddeden Heer, bundan dolayı müvekkilinin hemen serbest bırakılması gerektiğini savundu.
Heer, Zschaep’nin silah temin etmediğini, cinayetlere iştirak etmediğini ve cinayetlerin işlendiği yerin yakınında bulunmadığını ileri sürerek, “Günlük eylemler tetiği çekmek ve bir bombanın fitilini ateşlemekle eşit görülmemesi lazım.” ifadesini kullandı.

Zschaepe’nin federal başsavcılığın suçlamalarından sadece Zwickau kentindeki evi ateşe vermekten ceza alabileceğini ifade eden Heer, kundaklamadan en yüksek ceza verilmesi durumunda bile müvekkilinin 6 yıldan beri hapiste bulunmasından dolayı bu cezayı çoktan çektiğini belirtti.

Heer, avukat ekibindeki Wolfgang Stahl ve Anja Sturm ile yapacağı sunumunun birkaç gün süreceğini kaydetti.
– NSU davası
Almanya’da 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı ve 15 banka soygunu yapmakla suçlanan NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011’de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı.
NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011’de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş ve intihar ettikleri öne sürülmüştü.
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde Mayıs 2013’ten bu yana görülen davada, NSU terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan Zschaepe, NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten birkaç gün sonra polise teslim olmuştu.
Davada, aralarında NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Zschaepe ve aralarında Wohlleben’in de bulunduğu örgüte yardım ve yataklık yapmakla suçlanan 4 kişi yargılanıyor.