Belçika’ya 16 yaşında gelin gidince şiir yazmak içinde ukde kalan Fatma Aydın, son yıllarda kaleme aldığı şiirlerden oluşan kitabının geliriyle de hayır işleri yapıyor.Fatma Aydın:”Belçika’da 200 kitabı kapı kapı dolaşarak sattım. Berlin’de mağazalara gittim, bazı yerlerden kovuldum, PKK’lılarmış, ‘Türk askeri için satıyorum’ deyince tepkiler aldım. Elde ettiğim parayı üstüne ekleyerek şehitler derneğine bağışladım. Afganistan ve Pakistan’da da kitabın geliriyle su kuyuları açtırdım”

KAYSERİLİ gurbetçi Fatma Aydın, 16 yaşında Belçika’ya gelin gidince yarım kalan şiir yazma tutkusunu, 60 yaşında yayımlanan kitabıyla taçlandırmanın mutluluğunu yaşıyor.Eşi ve çocuklarıyla 43 yıldır eşi ve çocuklarıyla Belçika’da yaşayan Aydın, hem gurbette geçirdiği günleri ve aile özlemini hem de kadınların yaşadıkları sıkıntıları şiirlerinde dile getiriyor.Yaz tatili için memleketi Kayseri’ye gelen Aydın,16 yaşındayken babasının, amcasının oğlu ile evlenmesini uygun gördüğünü, 5 gün içinde nikahının kıyıldığını, gelinlik dahi giyemeden Belçika’ya gelin gittiğini söyledi.

500 ŞİİR KALEME ALDI

Mahallesinden çok buruk bir şekilde ve gözyaşlarıyla ayrıldığını anlatan Aydın, “Ben okumak istemiştim ama okutmadı ailem. İstediğim yere gelemedim. 12 yaşında şiir yazmaya başlamıştım. İlk şiirim Kelebek gazetesinde yayınlanmıştı. O zamanlar yazmış olduğum çok sayıdaki şiirimin yer aldığı defteri gurbete giderken burada bırakmıştım, götürememiştim. 3 yıl sonra döndüğümde defterim atılmıştı, bulamadım. Ondan sonraki dönemde şarkılara, şiirlere küstüm.” diye konuştu.Aydın, Kovid-19 salgını döneminde tekrar şiir yazmaya başladığını dile getirerek, 1,5 ay içinde 500 şiir kaleme aldığını, kitapta ise 160 şiire yer verdiğini ifade etti.

”BELÇİKA’NIN ÖNEMLİ KİŞİLERİNE KIYAFET DİKTİM”

Okumanın ve yazmanın içinde ukde kaldığını aktaran Aydın, şöyle konuştu:”İlkokulu bitirmiştim, ortaokula başlayacaktım. Okul eviminiz hemen yanındaydı. Amcam müdahale etti, ‘Baban gurbette, kız evlat okumaz.’ dedi. Öğretmenler evimize geldi, ‘Okutalım, bu kız süper zeka’ dediler ama fayda vermedi, okutmadılar. 12 yaşında Kayseri’de dikiş kursuna başladım, 1 yıl kursa gittim. Bu kurs, Avrupa’da terzilik yapmama vesile oldu. Her şeyde bir hayır vardır. Halk eğitimden aldığım kursla büyük bir terzi oldum. Belçika’da abiyeler, gelinlikler diktim. Atölyem yoktu, evde dikiş dikiyordum, sonra izin alıp atölye açtım. Brüksel’den ve her yerden müşterilerim oldu. Belçika’da terzi azdı, halen de az. Güzel işlere imza attım. Belçika’nın önemli kişilerine kıyafetler diktim.”

”200 KİTABI KAPI KAPI DOLAŞARAK SATTIM”

Aydın, şiirlerini kitaplaştırıp gelirini hayır işlerine harcadığını ifade ederek, “Bir gün, ‘Kitabım olursa gelirini şehitler için bağışlayacağım.’ demiştim. Belçika’da 200 kitabı kapı kapı dolaşarak sattım. Berlin’de mağazalara gittim, bazı yerlerden kovuldum, PKK’lılarmış, ‘Türk askeri için satıyorum.’ deyince tepkiler aldım. Elde ettiğim parayı üstüne ekleyerek şehitler vakfına bağışladım. Afganistan ve Pakistan’da da kitabın geliriyle su kuyuları açtırdım.” diye konuştu.Kitapta yer alan ilk şiirini 2020 yılında İdlib’deki saldırıda şehit düşen 36 asker için yazdığını anlatan Aydın, şiirlerinde kadınların yaşadıkları sıkıntıları, annesini, yarım kalan aşkları, aile ilişkilerini, köyünü anlattığını kaydetti.Aydın, şiir yazmaya ve hayır işleri yapmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.