11. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali, usta oyuncu Ayla Algan’ın yad edildiği “Ayla Algan Anma Gecesi” etkinliği ile kapılarını sanatseverlere açtı.Frankfurt Gallus Theater’da düzenlenen törende, Algan adına verilen özel ödül, Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer’e takdim edildi.Festivalin Genel Sanat Yönetmeni Kamil Kellecioğlu’nun Algan’ı ziyaretinden ve festivale desteğinden bahsettiği programda Tunçer, Algan’ı 25 sene önce Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde seyrettiğinde büyülendiğini belirterek, “Bugün farklı bir şekilde anmış olduk. Karışık duygular içindeyim ben de ama hayat böyle. Yapıp ettiklerimiz, bıraktıklarımız çok önemli. Bundan sonraki festivaller daha da iyi olsun ama buradaki paydaşların, bileşenlerin desteğine ihtiyacımız var. Bu festival ekibi elbette çok iyi niyetli, çalışkan, çok iyi iş çıkartıyor. Çok güzel çalıştık. Son 4-5 festivali beraber yaptık ama sizlerin ve buradaki kurumsal yapılarımızın desteğine ihtiyacımız var. ‘Sanata evet’ diyen kurumlarımıza ihtiyaçları var. Ekibe bundan sonraki festivallerde de destek olmanızı, 12, 13, 14’üncü ile daha ileriye gitmesini ben temenni ediyorum.” dedi.
KÜLTÜREL ÇEŞİTLİLİK
Erdem Tunçer’e ödülü takdim eden usta oyuncu Tamer Levent de Ayla Algan’ın oyunculuğuna değinerek, “Bazen şöyle şeyler vardır;’Efendim ben oyuncuyum. Başka şeylerden anlamam. Nasıl yapıyorsun bu işi, anlatamam, bilmiyorum ki.’ Ayla anlatabilen bir insandı. Bir de oyunculuğun yanında pek çok şeyle ilgileniyordu. Dünyada, kültürel çeşitlilik diye bir kavram var. İnsanlar kültürel çeşitliliklerini birbirine anlatabildikleri ölçüde birbirleriyle kaynaşıp birlikte iletim yapabilir. Stockholm toplantılarında ben de bulunmuştum. Kültürel çeşitliliğin yanında insani benzerlik kavramını da konuşmuştuk. Ülkelerin gelişmişliği, onların kültürel kimliklerinin başka kültürel kimliklerle buluşması ve çeşitliliği arasında bir uluslararası diplomatın, Türkiyeli diplomatın buna verdiği önem açısından örnek teşkil ediyor. Bugün sevgili Ayla’nın anısıyla 11. Uluslararası Türk Tiyatro Festivali’nde sizin bu ödülü almanızın tesadüf olmadığını düşünüyorum.” diye konuştu.
Festivalin onursal başkanı Levent, 6 ana sanat dalı olduğunu ve devamının geldiğini dile getirerek şunları kaydetti:”Resim, tiyatro, müzik, mimarlık, edebiyat ve dans. Londra olimpiyatlarından sonra dokuzuncu sanat spor. Bu ayın sonunda Türkiye’de onuncu sanatı ilan edeceğiz, gastronomi. Bunu Türkiye ilan edecek. Böylece sanatlar 100’e ulaştığı zaman sanat olacak. Bir kavram kalacak, o da sanat. Yaptığın işi özenle yapmak, aklını, beynini öyle kullanmak. Sanat kavramı süreç ve ürün olarak tarif ediliyor. Önce akla düşen bir merak, sonra o merakın sebepleri, niçinleri sorgulaması, geliştirmesi ve çözüm arayışı… Terk edilmeyen bir arayışın sonucunda ulaşılan bir hayalin ürüne dönüştürülmesi. Ama özenle, titizlikle, yılmadan, çalışarak. Sanat onun tanımı. Yoksa resim, heykel, tiyatro, müzik, mimarlıktan ibaret değil. Onlar bunun görünen halleri. Onun için biz bugün rahatlıkla konuşma sanatı, siyaset sanatı, yemek pişirme sanatı ve eğitim sanatı dediğimiz zaman sanat ekini ekliyoruz.”dedi.
GALLUS TİYATROSU’NDA 8 OYUN İZLEYİCİ İLE BULUŞACAK
Zeynep Avcı’nın Türkçeye çevirdiği, Gökhan Kocaoğlu’nun yönettiği, İzmir Devlet Tiyatrosu yapımı “Fareler ve İnsanlar” oyunu 17 Mayıs’ta, Johnna Adams’ın kaleme aldığı, Buğra Koçtepe’nin çevirdiği ve yönettiği Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı “Gidion’un Düğümü” 18 Mayıs’ta, Hans Christian Andersen’in yazdığı, Ebru Kara’nın yönettiği Antalya Devlet Tiyatrosu yapımı çocuk oyunu “Masal Treni” ise 19 Mayıs’ta sahnelenecek.Tiyatro Hemhal “Sevgili Arsız Ölüm-Dirmit” eserini 19 Mayıs’ta izleyicinin beğenisine sunarken, 20-21 Mayıs’ta TiyatrOps “Şakşakçılar”, 24 Mayıs’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları “Sivrisinekler”, 25 Mayıs’ta Tiyatro Dan “10 Yıl Sonra”, 26 Mayıs’ta Tiyatro Siyah Beyaz ve Renkli “Fanatik” adlı eserleri sahneye koyacak.Oyunlar Gallus Tiyatrosu’nda izlenebilecek.Festivale ilişkin detaylı bilgi ve etkinlik programı www.tiyatrofrankfurt.com adresinden alınabilir.